top of page

Kimler işçidir, kimler işçi değildir

Kimler işçidir?

İşçi kimdir denildiğinde, emeğini başkasına satan, sadece üretimde çalışan kimse denilirdi. Mühendisler, mimarlar, muhasebeciler vs. işçi sayılmazdı. Halen fabrikalarda beyaz yakalılar, işçi sayılmıyor. Kendileri de, kendilerini işçi saymıyor. Kendi toplumsal sınıfının farkında olsun ya da olmasın, işçi sınıfı kategorisindedir. Sadece işveren vekili olan şef denilenler işçi değildir. Ustalar, ustabaşılar işçidir.

Mühendislik, mimarlık, öğretmenlik, muhasebecilik mesleklerdir. Meslekler toplumsal sınıfları belirlemiyor. Onlarda emeğini birisine satarak, aldıkları maaşla geçimlerini sağlıyorlar. Bu işverenler, özel sektörde olabilir, kamu sektörü de olabilir.

Bir iş yerinde çalışan, emeğini satarak aldığı maaşla geçimini sağlayan herkes işçidir.

Kimler işçi değildir?

Aynı mesleğe sahip oldukları halde, kendi iş yerini açmış, kendi işini kendisi yapan, mühendis, mimar, muhasebeci, öğretmen vs. işçi değil, küçük burjuvadır.

Açtığı iş yerinde başka mühendis, mimar, muhasebeci vs. çalıştıranlar ise işverendir. Dershane çalıştıran öğretmen işveren, dershanede çalışan öğretmen ise işçidir.

İşçi sınıfı kapitalizmin ürünüdür. Kapitalizm öncesi de işçilik vardı ama sayısal olarak ve siyasal etki olarak sayları ve etkileri çok azdı.

İşçiler, önceki sömürülen sınıflara, kölelere, marabalara, serflere göre özgürdürler. Emeğini birisine satarken, vazgeçip bir başkasına satabilir. İşten ayrılmanın sonu ölüm değildir. Elbette kapitalistler de işçiyi iş yerine bağlayacak yollar bulmuşlardır. Üretimi yalnız başına sürdürebileceği olanaklara sahip değildir ve mülksüzleşmişlerdir. Köleci sistemde işçi, kendisi bir üretim aracı idi. Maraba ve serf, üretim aracı değildi ama toprağa bağlı idi. Günümüzde işçi, emeğini kime satacağın karar vermekte özgürdür. Ama emeğini satmak zorunda olan mülksüzdür.

İş sözleşmeleri

Emeğini satmak için işverenle bir sözleşme yapılır. Üç çeşit sözleşme var.

Birincisi; bireysel sözleşme. İşçi ile işveren arasında yapılan sözleşmedir. Genellikle işverenin istedikleri biçimdedir. Hatta bu sözleşme sırasında işveren, işçiye, “ bütün haklarımı aldım” yazan bir de belge imzalatır. Bu belge geçerli değildir ama işçi biliyorsa.

İkincisi; takım sözleşmesi. Bir araya gelen, genellikle aynı bölümde çalışanların, bir kişiyi sözcü seçerek, işverenle bu takım arasında yapılan sözleşmedir. Özünde bu sözleşme de işverenin istediği gibi sonuçlanır.

Üçüncüsü; Toplu sözleşme. Fabrikadaki bütün işçilerin bir sendikada örgütlenmesi ile sendika ve işveren arasında yapılan sözleşmedir. İşçilerin en güçlü olduğu sözleşme budur.

Toplu sözleşme pazarlığında, sendikanın örgütlü olduğu farklı iş yerlerinde çalışan işçiler de bir güç olarak, sözleşme aşamasındaki işçilerin yanındadır. Sendikanın uzmanları ve hukukçuları işçilerin yanında bir güçtür.

Mustafa Cerit


Featured Posts
Recent Posts
Archive
Search By Tags
Henüz etiket yok.
Follow Us
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page