top of page

Şekerde ihanetin öyküsü

 

Şeker, Kurtuluş Savaşı demek, Cumhuriyet demek...
Neden mi?
Cumhuriyete kadar şeker ithal edilirdi. Osmanlının son dönemlerindeki fabrika kurma girişimi ise başarısız olmuştu.
Şeker tarımı da, şeker fabrikaları da, tümüyle Cumhuriyetin eseridir.
Savaşın ateşi daha soğumadan ilk fabrikaya karar verilir. 19 Nisan 1923 tarihinde Uşak'ta kurulacak fabrika için 600.000 TL sermaye ile Uşak Terakki Ziraat T.A.Ş. oluşturulur, 6 Kasım 1925’de ilk şeker fabrikasının temelini atılır. 17 Aralık 1926’da tarihinde işletmeye açılır.
22 Aralık 1925’de Alpullu Şeker Fabrikası’nın temeli atılır, 26 Kasım 1926’de fabrika işletmeye açılır.
Atatürk sağken 2 fabrika daha yapılır. 1933’de Eskişehir Şeker Fabrikası, 1934’de Turhal Şeker Fabrikası hizmete açılır.
1951 yılına kadar bu 4 fabrikayla gelinir. 1951-1956 arasında on bir yeni fabrika inşa edilir.
Fabrika demek, ümmeti ulus yapmak demekti. Yurdun dört bir yanına dikilir fabrikalar.
1962’de Ankara, 1963’de Kastamonu, 1977’de Afyon, 1982'de Muş ve Ilgın , 1983'de Bor, 1984'de Ağrı ve 1985’de Elbistan, 1989’da Erciş, Ereğli ve Çarşamba, 1991’de Çorum, 1993’de Kars, 1998’de Yozgat ve 2001 yılında ise Kırşehir Şeker Fabrikaları kurulur.
Üstelik fabrika yapan fabrikalarla, kendi fabrikamızı yapıyorduk. Şeker fabrikalarıda, kurduğumuz 5 makine fabrikası ile % 95’e varan yerli birikim vardı.
Böylece 30 şeker fabrikasına, 5 makine fabrikasına ulaşılır.
Şekerde dışa bağımlılık ortadan kalkmış, 500 bine yakın üreticiye geçim kaynağı sağlanmış, yan ürünleriyle süt ve damızlık sığır yetiştiricilerine besin yaratılmış, melas ve gübre ile tarımıma zenginlik katılmıştı.
Derken, 12 Eylül Amerikan darbesi ve Özal…
İthalata sınırsız kolaylık, kamu işletmelerinin ve yerli üretimin tasfiyesinin başlaması… Şeker ihracından, kamış şekeri ithalatına geçiş. Özal’ın yolunu izleyen hükümetler ve fabrikaların satılmaya başlanması. Ulusal şeker sektörümüz için ihanet yılları...
Demirel-İnönü Hükümeti… Kayseri Şeker Fabrikasının, Şekerbank’ın ve Şeker Sigorta’nın satışı.
Çiller-Karayalçın Hükümeti… Konya Şeker Fabrikasının satışı...
Ecevit-Bahçeli-Yılmaz Hükümeti… Pancar Üreticileri Birliği’nin satışı… Kemal Derviş’in Amerika’dan emrettiği 15 kanunun arasında çıkarılan Şeker Kanun’u… Pancara kotanın başlaması.
AKP Hükümeti, Kütahya, Amasya ve Adapazarı fabrikalarının satışı... Mısır ve kamış şekerinin teşviki… Nişasta bazlı şekerin (NBS) Amerikan tekeli Cargill’e fabrika kurma izni verilmesi. Ardından 4 NBŞ fabrikasının daha kurdurulması.
Böylece mısır şekeri üretimi 2002 yılına gelindiğinde 394 bin tona ulaşmış, 2012 yılında ise 483 bin tona, mısır şekeri ithalatı ise 2000 yılında 8.2 bin tona, 2012’de 11.2 bin tona ulaştı.
Pancar şekeri üretimi ise giderek düşmektedir. 1997’de 1.920 bin tonluk üretim, 2013’de 1.294 bin tona düşer.
Pancar şekeri ithalatına da kapılar açılır. 2000’de 2.4 bin tona, 2012 yılında 5.5 bin tona çıkar ithalat.
Pancar üretim alanlarını daraltma politikası ise hızla uygulanıyordur bir yandan.
1997 yılında 397.587 hektarda yapılan pancar tarımı, 2013 yılına gelindiğinde 177.106 hektara düşürülür.
1997’de pancar üreticisi sayısı 450 bin iken, 2013 yılında 126 bine düşürülür. Üreticisi tarlasından sürülmektedir artık.
Cumhuriyetin yıkımında sonlara gelinmiştir.
Sıra, kalan 126 bin köylünün de pancar ekemez hale getirilmesi ve kalan fabrikaların satılmasındadır.
AKP 25 Şeker Fabrikasını, 5 Makine Fabrikasını satacağını ilan eder.
*
Şeker fabrikalarına ve pancar tarımına düşmanlık, cumhuriyetten rövanş alma çabasıdır.
Şeker-İş Sendikası’na, cumhuriyet kuvvetlerine ve her vatansevere görev düşüyor. Oturmanın zamanı değil.
Cumhuriyet yıkıcılarını görüşmelerle insafa getireceğini sananlar ise, sadece kendilerini değil, işçileri de, milleti de aldatıyorlar

bottom of page