SAVAŞ MEVZİSİNDE OLMAYANLARIN TAVRI.

Savaş kazanmanın en önemli yolu, düşman cephesini dağıtmak, cepheyi küçültmek, mümkünse bazı güçleri kazanmak, böylece karşr tarafın gücünü zayıflatmakır.

Ülkemiz yangın yeri gibi; ABD görevlisi bir dikdatörlük 13 yıldır millete kan kusturuyor. Ordumuzun önemli bir bölümü, Cumhuriyet aydınları, emperyalizme kafa tutabilecek kim varsa, düzmece delillerle cezavine atılmış. Cumhuriyetin bütün kazanımları, KİT'ler özelleştirme adı altında yabancı tekellere ve yandaşlara hediye edilmiş. Eğitimde aydınlanma ve bilimsellik tamamen rafa kaldırılmış. Güneydoğu Anadolu bölücü terör örgütlerine teslim edilmiş. Ordu, büyük ölçüde tasfiye edilmiş. Millet işsizleştirilmiş, yoksullaştırılmış, köleleştirilmiş. Terör ihracıyla ülkemiz, komşularla düşman haline getirilmiş, milyonlar katledilmiş. Sınırlarımız kevgire dönmüş, her türlü terör grupları istedikleri gibi girip çıkıyor.

Bu şartlarda milletimiz, tertiplarlerle cezaevine atılan vatanseverlerine sahip çıkarak, yıllarca o Silivri duvarlarını sallaya salaya yıkıp, vatanseverleri dışarı çıkarmış. Dışarı çıkan vatanseverler bir araya gelerek emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı Mustafa Kemal Atatürk'ün altı Ok'unda birleşmeye başlamış. Karşı cepheden tuğlalar koparılmış. Geçmişte yanlış yaptıklarını söyleyerek bu savaşta mevzilenmiş. "Biz geçmişte yanlış yapmışız, Denizler doğruyu temsil ediyormuş, bundan böyle onların kavgasını sürdürmeye biz de varız" demişler. Birileri kalkıp bu insanları küçümsüyor, eleştiriyor.

Bu tavır şudur. "Sen karşı tarafta kal, bize destek verme, düşman zayıflamasın" demektir. Varsın savaş kazanılmasın. demektir. Bu tavır savaşta yer almayanların, tuzu kuruların, seyredenlerin tavrıdır.
Bu kavga bu kadar uzun sürmüşşe; sizin kavgaya girmemeniz, seyretmeniz, kurtla kuzunun kavgasında tarafsız kalmanız nedeniyledir.
Mücadele boşluk kabul etmez. Boş kalan alanlar başkaları tarafından doldurulur. Sizin boş bıraktığınız alanlar, Yaşar Okuyan'lar, Tayfun İçli'ler, Enis Öksüz'ler, Hasan Atilla Uğur'lar, Hasan Korkmazcan'lar tasrafından dolduruluyorsa, bu utanç onların değil, sizin gibi seyredenlerindir. Onlar saflarını belirlemiştir. Emperyalizme karşı Altı Ok'da ve Denizlerin safındadırlar. Sizler ise solculuk oynamaya devam ediyorsunuz. Ne yaptığınıza, ne yapacağınıza karar veremiyorsunuz.
Bu gidişle de bu saflara katılmanız, belki gemi kalktıktan sonra olacak. O zaman bu mevzide boş alan bulamayacaksınız. Geri hizmetlerde bir yerler bulabilirseniz ne âlâ. Bandırma vapuru kalkıyor. Binen biner, binmeyen karşı kıyıda kalmaktan, el sallamaktan başka bir şey yapamaz. Kavgadan sonra zaten size de gerek kalmaz. Dost acı söyler, ama gerçekleri söyler. Gerçekler aynı zamanda acıtıcıdır da. Sözlerim kırıcı gelebilir. Ama sizin bu tavırlanız daha da kırıcı. Yıllardır biz kırıldık, sizi kırmadık.

Mustafa Cerit
Vatan Partisi
Gebze İlçe Sekreteri