top of page

 

VATAN TOPRAĞI, TERÖRE KARŞI MÜCADELE VE KAMU ÖNCÜLÜĞÜNDE PLANLI KALKINMA

 

 

 

Mustafa Cerit

 

TC MUSTAFA CERİT·20 NİSAN 2016 ÇARŞAMBA11 Okuma

VATAN TOPRAĞI MİLLETİN KANI VE CANI İLE KAZANILMIŞTIR.

Vatan toprağı milletin kanı ve canı ile kazanılmıştır. Tapusu Lozan anlaşmasıdır ve Türk milletinin üzerinedir. Hiç bir kişi ya da zümrenin olamaz. O zaman bu topraklar üzerinde bulunan bütün yapılar, konutlar, fabrikalar, iş yerleri, hanlar, hamamlar, saraylar, camiler, kiliseler, havralar da kamuya aittir. Fabrikaları, iş yerlerini özel firmalar ya da şahıslar işletebilir, konutlarda vatandaş oturabilir, ama mülkiyeti kamuya ait olmalıdır.

Hiç kimse benim malım, mülküm var demesin. Mülk kamuya aittir. İnsanlar ancak bunları kullanabilir. Demokratik devrim tamamlanamadığından, mülklerden herkesin eşit olarak yararlanması sağlanamamış, 1950 lerden sonra ise karşı devrim atağı ile denge bozulmaya başlamış 12 Eylül Amerikancı darbesi ile tamamen bozulmuştur.

Ülkemizdeki ve bölgemizdeki terörün kaynağı ve zemini, dünya nimetlerinin dengeli paylaşılmamasından, emperyalist ülkelerin, bölgemiz ülkelerinde bulunan kaynakları yağmalamasından dır.

Bu gün Mehmetçik canıyla kanıyla vatan topraklarını emperyalizme ve onların kara gücüne karşı koruma savaşı veriyor. Mehmetçik orada canını verirken, birilerinin malını mülkünü korumuyor. Milletin vatanını koruyor. Kimsenin yan gelip yatarak, benim malım demeye hakkı yoktur. Bu vatan savaşı zaferle bitecek. Emperyalistler ve uzantısı terör örgütleri ülkemizden ve bölgemizden defolup gidecekler. Bundan sonrası önemli. Bu kaygan zemin ortadan nasıl kaldırılacak?

1. Kamu öncülüğünde planlı bir kalkınma planı yapılmalı. Ülkenin her bölgesi, ili, ilçesinde bulunan tarım, orman ve tarihi eserlerin bulunduğu alanlar dışındaki yerlere, oranın özellikleri de dikkate alınarak fabrikalar yapılmalı ya da taşınmalı.

2. Yine kamu öncülüğünde bütün bölgelerde ortalama bir standart belirlenerek insanın insanca yaşayabileceği konutlar üretilmeli.

Ülkemizde, nüfus ve iş hacmi bakımından terazinin ayarı kaçmış. Batı da alabildiğine bir yoğunluk, doğuda da tam bir ıssızlık hakim. Anadolu da sular boşa akarken, kentlerde susuzluk çekiyoruz. Anadolu da büyük araziler, dağlar, tepeler boşken, kentlerde çok katlı binalarda, beton yığınlarına mahkum oluyoruz. Anadolu da bol oksijen varken, kentlerde zehir soluyoruz.

Fabrikaların ve konutların her yere yayılması ile kentlerde nüfus da geri dönüşler olacak, trafik, hava kirliliği, susuzluk sorunları çözülecektir.

3. Tarım ve hayvancılık desteklenerek, üretici ve tüketici kooperatifleri kurularak planlı bir şekilde üreticinin maliyetleri düşürülmeli, tüketicinin de ucuz ürün alabilmesi sağlanmalıdır.

Herkesin işi varsa, adalet ve eşitlik sağlanmışsa, terör bir daha yanımıza uğramaz.

Emlak spakülatörlerinden başka itirazı olan var mı?

 

Mustafa Cerit

.

bottom of page