top of page

Yıldırım Koç/Hükümetin sendikalaşmaya büyük katkısı

Türkiye akıl almaz düzeyde ilginç bir ülke. Bir yabancının bu ülkeyi anlaması gerçekten olanaksız. Atatürk’ün “biz bize benzeriz” lafı boşa söylenmemiş.

Hükümet bir taraftan sendikal örgütlülüğü zayıflatacak adımlar atıyor, diğer taraftan (galiba pek de farkında olmadan) sendikalaşmaya büyük katkıda bulunacak bir düzenleme getiriyor.

İşin diğer ilginçliği de, işçi sendikalarının ve üst örgütlerinin bu konuda tam bir sessizlik içinde olması. Birkaç kişi dışında, sağlanan yeni olanaktan haberi olan bile yok.

Şaka yapmıyorum. Hükümet 10.9.2014 gün ve 6552 sayılı Torba Yasa ile sendikalaşmaya öylesine önemli bir katkıda bulundu ki, kanunun yayımlanmasının üzerinden epeyce zaman geçmesine karşın, bu konuda uyanan sendikacı ancak birkaç tane.

TAŞERON İŞÇİLERİNİN SENDİKALAŞMASI KOLAYLAŞTIRILDI

Uyanın ey sendikacılar! Hükümetin (büyük olasılıkla pek de farkında olmadan) verdiği bu yeni olanaktan yararlanın!

Türkiye’de kamu kesiminde yüzbinlerce taşeron işçisi var.

Hükümetler, özellikle 1991 yılında kamu kesimi işçileri için Türk-İş ile hükümet arasında imzalanan toplusözleşme çerçeve protokolü ile ücretlerin çok ciddi biçimde artmasının ardından, kamu kesiminde işgücü maliyetlerini düşürmek amacıyla taşeronlaşmaya gitti.

Bugün kamu kesiminde yüzbinlerce taşeron işçisi var. Bu işçilerin sendikalaşması çok zor. Taşeronun üstlendiği ihale karşılığında alacağı para belli. İşgücü maliyetinin artması taşeronun kârının iyice azalması veya tümüyle ortadan kalkması sonucunu doğurur. İş böyle olunca, taşeron, işçilerin sendikalaşması ve toplusözleşme yapmasını her ne pahasına olursa olsun engellemeye çalışıyor. Gerekirse tüm işçileri işten çıkarıyor.

Hükümet 6552 sayılı Torba Kanun ile çok önemli bir düzenleme getirdi.

Kanunun 13. maddesine göre, eğer bir kamu kuruluşunda iş almış olan taşeronun işçileri bir sendikada örgütlenirse ve bu taşeron, işçi sendikasıyla yapacağı görüşmelerde yetkiyi kamu işveren sendikasına verirse, imzalanacak toplu iş sözleşmesinde doğacak tüm ek maliyeti devlet üstlenecek.

Akıl almaz bir düzenleme.

Bu hükümetin işine akıl sır ermiyor.

SENDİKALAŞMANIN EK YÜKÜ DEVLETE

Taşeronlaşmanın amacı devlet açısından işgücü maliyetini düşürmekti. Şimdi sendikalaşan taşeron işçisinin artacak işgücü maliyetini devlet üstleniyor. O zaman niçin işi taşerona yaptırıyorsun; bir de taşerona kâr veriyorsun? Akıl alacak iş değil.

TEİAŞ Türkiye Elektrik İletim A.Ş., EÜAŞ Elektrik Üretim A.Ş. veya DSİ Devlet Su İşleri Gn.Md. işyerlerini ele alalım. Bu işletmelerde binlerce taşeron işçisi var. Bu işçiler bir sendikada örgütlenirse, bu sendika Kamu-İş Kamu İşletmeleri İşveren Sendikası ile toplu iş sözleşmesine oturacak. İşçilerin ve sendikanın haklı talebi, bu işyerlerinde yürürlükte bulunan ve Tes-İş ile Kamu-İş arasında bağıtlanmış bulunan toplu iş sözleşmesinin hükümlerinin uygulanması olacak. İşçiler ve sendika, son derece haklı olarak, aynı işyerinde çalışan işçilerin aynı koşullarda çalıştırılmalarını isteyecek ve bu hakkı alacak.

Ancak bu toplu iş sözleşmesinin taşerona getireceği ek yük, tümüyle devlet tarafından karşılanacak. O zaman taşeron bu sendikalaşmaya niçin karşı çıksın ki!

Bu uygulamaya “taşeronun yükünü devlet üstleniyor” diye de bakabilirsiniz; “devlet açık bir biçimde sendikalaşmayı destekliyor” diye de.

Türkiye gerçekten olağanüstü ilginçlikte bir ülke; hem böyle hakları (büyük olasılıkla farkına varmadan) veren hükümet, hem de bu hakların farkında olmayıp uyuyan sendika

 

 

bottom of page