Tek Gıda-İş örgütlenme uzmanı Yunus Durdu yaptığı konuşmada; Namet işverinine hitaben, ’ biz barıştan yanayız, bu bacanın tütmesini isteriz. İşçi yoksa üretim araçlarınız bir işe yaramaz. Namet işçisi köle değildir. İnsanca yaşamak ve hakkını almak istiyor. Bu nedenle sendikaya üye oldular. Sendikaya üye olmak anayasal bir haktır. Bu hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. İnadından vaz geç. İlla savaş istersen bu sendika yıllarca direnme örekleri vermiş, kitle desteğine sahiptir.  Hem çalışanları hem de tüketiciler etkileyebilen bir sendikadır. İnada devam eder işçilere baskıya devam edersen, bu firmanın mallarını marketlerde satamaz hale gelirsin’ dedi.

İşçilere yönelik olarak da maddi manevi olarak birlikte mücadele edeceklerini, mutlaka sendikanın Namet’e girerek, kölelik düzenine son vereceğini söyledi. 

Gazetemize konuşan işçiler, “Namet’te İş yasasının değil, kölelik olarak nitelenen Namet yasalarının uygulandığını, günde 12-14 saat arasında zorunlu çalıştıklarını, kadınların 50 kilo yük kaldırmak zorunda bırakıldığını, itiraz edenlerin işten çıkarılmakla tehdit edildiğini anlattılar. Bu durumda sendikalaşmaktan başka çaremiz yoktu. Mutlaka sendikalaşacağız ve kölelik yasalarından kurtulacağız. Zaten baskı altındayız, bundan sonraki baskılar bizi yıldırmayacak. Kaybedecek bir şeyimiz yok, kazanacağımız çok şey var” dediler.