HERKES KENDİ İŞİNİ YAPSA

AKP’nin ülkemizi, milletimizi, cumhuriyetimizi getirdiği noktaya bakın. Kimse kendi işini yapmıyor. Öğretmenin işini polis ya da imam, kimyacının işini elektrikçi, boyacının işini kimyacı, doktorun işini imam, kasabın işini marangoz yapıyor. Kimse en iyi bildiği, eğitimini gördüğü işi yapma fırsatı bulamıyor.

Oysa herkes en iyi bildiği işi yapmalı. Her şeyi yapan, hiçbir şey yapmaz. Her şeyi bilen, hiçbir şey bilmez.

Bu ülkede imam hatipli birisi dil, tarih, felsefe, jinekologi gibi işlere soyunuyorsa vay halimize.

İşte olanlar oldu.

Hastanelere imam atanacakmış.

Hastalara moral verecekmiş.

Birden düşündüm.( düşünüyorum öyleyse vurun).

Adam kalp krizi geçirmiş, kendine gelmeye çalışıyor. Karşısında cübbeli, sarıklı bir imam duruyor. Acayip moral olur.

Demek ki kurtuluşum yok ki imam çağırmışlar diyerek veda eder.

Çok güzel düşünmüler.

 Kısa yoldan tahtalıköye yollamak için.

Öldürmeyelim de besleyelim mi?

Zaten hasta. Postala gitsin.

Böylece tıp fakültelerine de gerek kalmaz, profesörlere de.

Hasta geldi mi, iki Kulfal, bir Elham. Arkasından bir selâ.

Ne güzel iş be! Hem doktora, hem imama neden maaş verelim.

Devir tasarruf devri.

Kriz geliyor değil mi?

Üniversiteler zaten medrese olacak. Külliye ile başladık.

 Müdürler imam, polisler imam.

Ama adamlar haklı birader. Bu kadar imam hatip mezununa nereden imamlık, hatiplik bulacaklar. Onlara iş alanı açmak lâzım değil mi ya.

İmam hatipli kızları ne yapacaklar? İmam olamazlar, hatip de olamazlar.

Hadi size benden bir kıyak. Bu bir tiyo dür. Hemşireleri sallayın gitsin sokağa. Yerlerine…. Anladınız siz onu.