I
Gebze Organize sanayinde bulunan Ülker Gıda işçilerinin tadını işveren ve Öz Gıda-İş sendikası bozmuş
Tuvalet 10 dakika ve günde iki kere ile sınırlı
Hasta olmak yasak, ölmek serbest
Asgari ücretten fazlası haram
İşçilere "nasılsınız" dedik, büyük bir gürültü ile karşılaştık. Herkesin içi yanıyormuş meğer.
Hemen sorunlarını sıralamaya başladılar.
- Ücretlerimiz sendika olmasına rağmen asgari ücreti geçmiyor. Sözleşme çok düşük artışlarla bağlanıyor. Asgari ücretteki artış bizim maaşımıza yetişiyor.
- İşyerinde hemşericilik yapılıyor. İşveren vekilleri de, sendikacılar da Karadenizli. İşçileri de daha çok oralardan seçerek, kedilerine bağımlı bir grup yaratmışlar.
- Bizler, sendika değiştirmek istediğimizde, sendikayla birlikte işveren de karşımıza dikiliyor.
Sendika değiştirmek isteyenlere ayrı baskı.
- Başka sendikaya üye olmak isteyenler çok sıkı baskı altında. Temsilciler sorunları çözmek yerine, işverenle birlikte hareket ediyor.
- Maaşlarımız düşük olduğundan, geçinebilmek için 12 saat çalışmak zorunda kalıyoruz. İkramiye alacağımız aylarda gelirimiz artmasın diye, fazla mesai yaptırılmıyor. Çünkü daha önce yapılan fazla mesailerle yeteri kadar stok yapılıyor.
Öz Gıda-İş’e karşı olanlar, fazla çalışma yapmak ihtiyacı duyuyorsa, fazla mesai yaptırılmıyor. 8 saat çalışmak istiyorsa 12 saat çalıştırılıyor.
- Fazla mesai kalmak istemeyen, izin almak isteyenlere ise, 'yerine yedek bul' deniliyor.
- Çalışma saatlerinde tuvalete gitmek yasak. Öğleden önce bir kez, öğleden sonra bir kez olmak üzere, günde 2 kez 10 dakika ihtiyaç molası veriliyor. Tuvaletler en alt katta ve yeteri sayıda olmadığından sıra beklemekle geçen süre 10 dakikanın üstüne çıktığında ihtar yazılıyor. Tuvaletlerde hijyen yok.
- Resmi tatillerde, işveren istediğinde işe gelmek zorunlu ve iş yasasına uygun olmayan mesai ücretleri ödeniyor. Çalıştığın saat kadar ücret alınabiliyor.
- Öz Gıda-İş karşıtlarının çalışma yerleri değiştiriliyor, ağır işlere veriliyor.
- İş yerinde kimsenin ne iş yapacağı belli değil. Usta nereyi uygun görüyorsa o makinada ya da bölümde çalışmak zorundayız.
- Yetersizlik ve performans düşüklüğü gibi nedenlerle kolayca işçi çıkartılıyor.
- İşçiler raporlu olduğu halde, ağır işlerde çalıştırılıyor.
-Programlanan senelik izinler erteleniyor ya da iptal ediliyor.
-Yemekler çok kalitesiz.
- Operatörlere, makinada bakım gerekçe gösterilerek, paketleme işi yaptırılıyor.
- İşçilerden Ömer Kocaman; FMF Akdeniz hastası. Fabrikadaki çalışma ortamından ve baskılardan sinir hastası olmuş. Bir yıldır Erenköy Ruh ve sinir hastalıkları hastanesine tedavi için gidiyor. Dışarda ise çok sakin olan Ömer, İş yerine geldiğinde elleri ve vücudu titremeye başlıyor. Kendini kaybederek başını duvarlara vuruyor.
- İş kazası geçiren bir kişi, işyeri doktoru tarafından bir şey yok diyerek işbaşı yaptırılmak istenmiş, uzun süren itirazlar sonrasında hastaneye sevk edilmiş. Hastanede 15 gün istirahat verilmiş.
- İşyerinde gece, doktor ve sağlık görevlisi yok.
- Bir işçi kanser olduğu halde, itirazlara rağmen 3 yıl ağır işlerde çalıştırılmış, 3 yılın sonunda hayatını kaybetmiş.
Görüldüğü gibi, Ülker reklamlardaki gibi tatlı değil. Buraya iş kanunu uğramamış, keyfi uygulamalar hakim.
Öz Gıda-İş de işçi sendikasıyım diye dolaşıyor.
I
ÜLKER İŞÇİLERİNİN TADI YOK
Gebze Organize sanayinde bulunan Ülker Gıda işçilerinin tadını işveren ve Öz Gıda-İş sendikası bozmuş
Tuvalet 10 dakika ve günde iki kere ile sınırlı
Hasta olmak yasak, ölmek serbest
Asgari ücretten fazlası haram
İşçilere "nasılsınız" dedik, büyük bir gürültü ile karşılaştık. Herkesin içi yanıyormuş meğer.
Hemen sorunlarını sıralamaya başladılar.
- Ücretlerimiz sendika olmasına rağmen asgari ücreti geçmiyor. Sözleşme çok düşük artışlarla bağlanıyor. Asgari ücretteki artış bizim maaşımıza yetişiyor.
- İşyerinde hemşericilik yapılıyor. İşveren vekilleri de, sendikacılar da Karadenizli. İşçileri de daha çok oralardan seçerek, kedilerine bağımlı bir grup yaratmışlar.
- Bizler, sendika değiştirmek istediğimizde, sendikayla birlikte işveren de karşımıza dikiliyor.
Sendika değiştirmek isteyenlere ayrı baskı.
- Başka sendikaya üye olmak isteyenler çok sıkı baskı altında. Temsilciler sorunları çözmek yerine, işverenle birlikte hareket ediyor.
- Maaşlarımız düşük olduğundan, geçinebilmek için 12 saat çalışmak zorunda kalıyoruz. İkramiye alacağımız aylarda gelirimiz artmasın diye, fazla mesai yaptırılmıyor. Çünkü daha önce yapılan fazla mesailerle yeteri kadar stok yapılıyor.
Öz Gıda-İş’e karşı olanlar, fazla çalışma yapmak ihtiyacı duyuyorsa, fazla mesai yaptırılmıyor. 8 saat çalışmak istiyorsa 12 saat çalıştırılıyor.
- Fazla mesai kalmak istemeyen, izin almak isteyenlere ise, 'yerine yedek bul' deniliyor.
- Çalışma saatlerinde tuvalete gitmek yasak. Öğleden önce bir kez, öğleden sonra bir kez olmak üzere, günde 2 kez 10 dakika ihtiyaç molası veriliyor. Tuvaletler en alt katta ve yeteri sayıda olmadığından sıra beklemekle geçen süre 10 dakikanın üstüne çıktığında ihtar yazılıyor. Tuvaletlerde hijyen yok.
- Resmi tatillerde, işveren istediğinde işe gelmek zorunlu ve iş yasasına uygun olmayan mesai ücretleri ödeniyor. Çalıştığın saat kadar ücret alınabiliyor.
- Öz Gıda-İş karşıtlarının çalışma yerleri değiştiriliyor, ağır işlere veriliyor.
- İş yerinde kimsenin ne iş yapacağı belli değil. Usta nereyi uygun görüyorsa o makinada ya da bölümde çalışmak zorundayız.
- Yetersizlik ve performans düşüklüğü gibi nedenlerle kolayca işçi çıkartılıyor.
- İşçiler raporlu olduğu halde, ağır işlerde çalıştırılıyor.
-Programlanan senelik izinler erteleniyor ya da iptal ediliyor.
-Yemekler çok kalitesiz.
- Operatörlere, makinada bakım gerekçe gösterilerek, paketleme işi yaptırılıyor.
- İşçilerden Ömer Kocaman; FMF Akdeniz hastası. Fabrikadaki çalışma ortamından ve baskılardan sinir hastası olmuş. Bir yıldır Erenköy Ruh ve sinir hastalıkları hastanesine tedavi için gidiyor. Dışarda ise çok sakin olan Ömer, İş yerine geldiğinde elleri ve vücudu titremeye başlıyor. Kendini kaybederek başını duvarlara vuruyor.
- İş kazası geçiren bir kişi, işyeri doktoru tarafından bir şey yok diyerek işbaşı yaptırılmak istenmiş, uzun süren itirazlar sonrasında hastaneye sevk edilmiş. Hastanede 15 gün istirahat verilmiş.
- İşyerinde gece, doktor ve sağlık görevlisi yok.
- Bir işçi kanser olduğu halde, itirazlara rağmen 3 yıl ağır işlerde çalıştırılmış, 3 yılın sonunda hayatını kaybetmiş.
Görüldüğü gibi, Ülker reklamlardaki gibi tatlı değil. Buraya iş kanunu uğramamış, keyfi uygulamalar hakim.
Öz Gıda-İş de işçi sendikasıyım diye dolaşıyor.
